İnternetin en çok kullanılan para kazanma yöntemi

   
  gizliilimlerim
  Rüya ve İstiharede Görülenin Gereğini Yapmak Mecburi midir?
 
  Rüya ve İstiharede Görülenin Gereğini Yapmak Mecburi midir?
 

Rüya ve İstiharede Görülenin Gereğini Yapmak Mecburi midir?

Soru: İnsanlar işleri hakkında bazen şüpheye düşüyor, öyle mi, yoksa böyle mi yapalım, diye tereddütler geçiriyorlar. Bu arada kimileri rüyaya yatıyor, kimileri de istihare yapıyorlar. Gördükleri birtakım işaretlere göre de mânâlar çıkarıp o işi yapıyor, yahut da terk ediyorlar. Bu gibi rüya ve istiharenin bağlayıcı tarafı var mıdır? Mutlaka gördükleri işarete uymaya mecburlar mı?

Cevap: Gerek rüya olsun, gerekse istihare, bağlayıcı ve işaretlerine uymaya mecbur edici dinî emirler değildirler. Her şeyden önce akıl, mantık, ilim ne diyorsa ona bakılır, onun gereğine uyulur. İsterse rüya ve istihare zıddını ima ve işaret etmiş olsunlar.

Zaten hayırlı ve doğru olduğu bilinen hususlarda rüya ve istihareye başvurulmaz. Meselâ, eline imkân geçen kimse hacca gideyim mi, diye istihare yapmaz. Zira kendine hac farz olan kimse gitmeye mecburdur. İçkiye alışmış insan, bunu terk edeyim mi, etmeyeyim mi diye istihareye başvuramaz. Zira içkiyi terk etmek, akılla da, mantıkla da, dinî emirlerle de mecburidir. Başka işaretler değiştiremez.

Demek ki, rüya ve istihare ancak doğruluğu kesin olarak bilinemediğinden şüpheye düşülen hususlarda bahis mevzu olabilir. O da bağlayıcı olmaz, yine de muhayyerlik arz eder. Çünkü görülen rüya ve istiharenin Rahmanî mi, şeytanî mi olduğunu kestirmekte güçlük çekeriz. Bize göre Rahmanî olan rüya aksi olabilir. Şeytanî sanılan da Rahmanî olabileceği gibi. Böyle zanna kapılmak pek mümkündür. Zira bazı rüyanın dışı çirkin, ama içi güzeldir. Bazısının da dışı güzel, ama içi çirkindir, mânâsı kötüdür. Bu bakımdan rüya ile hüküm vermek bir hayli zordur. Zaten rüya şer'î delil de değildir. Edille-i şer'iyyeden sayılmadığından işaretlerine uymak da mecburi olmaz, terki halinde bir mesuliyet gelmez.

Âlimlerimiz rüyayı üçe ayırırlar:

  1. Rahmani rüya.
  2. Şeytani rüya.
  3. Günlük meşguliyeti gece dimağımıza aksettiren rüya.

Bunlardan birincisi tevil ve tefsire değen rüyadır. Diğer ikisi ise ne tefsir, ne de tevile değmeyen karışık şeylerdir, belki de şeytanî aldatmacalardır. Günlük dünyevî meşguliyetin aksinden kalbini koruyan mâneviyat büyüklerinin gördükleri rüyalar, umumiyetle Rahmani olur. Ayrıca haramdan kaçınmak hususunda titizlik gösterenlerin rüyaları da Rahmani olabilir.

İstihareye gelince: Resûl-i Ekrem Efendimiz kalbini ve gönlünü dünyevi lüzumsuzluklara kapamış olan ashâbına istihareyi tarif buyurmuş, önce iki rekât namaz kılmayı, birinci rekâtta Fâtiha'dan sonra Kâfirûn, ikinci rekâtta da yine Fâtiha'dan sonra İhlâs'ı okumalarını, sonra da istihare duasını yapıp yatmalarını, siyah ve kırmızı görürlerse o işi terk etmelerini, beyaz ve yeşil görürlerse yapmalarını tavsiye buyurmuştur.

Bazı âlimler, zaman ve zemin müsait olmazsa sadece dua edip yatmayı da istihare usulü olarak görmüşlerdir.

Rüyanın mühim bir işareti gayb âleminedir. Âhiretin varlığına rüya bir delildir. Bir iki dakikalık zaman içinde bazen bir ömre sığacak hâdiseler yaşanır, uzaklara gidilir, acaibler görülür. Bu manzaralar yaşadığımız âlemden başka âlemlerin varlığına, oraların şartlarının bizim şartlarımızdan farklı olduğuna delil teşkil ederler.

Rüyada kötülüklerden ıstırap duymak, iyiliklerden de lezzet almak, kabir azabına da işaret sayılır. Ölenler de benzeri şekilde azaba düçar olurlar. Cesetleri kabirde yatarken ruhları berzah âleminde elem çeker veya lezzet duyarlar.
Kaynak:islamiyet.gen

 
   
 

İnternetin en çok kullanılan para kazanma yöntemi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol