Secdeleri Yarınlara Bıraktınız
Müzeyyen Cihangiroğlu
Nâzire
Secdeleri yarınlara bıraktınız;
Çekingen, tutuk, isyânlı.
Bütün yakınlarınız, Rabbiniz
Sizi hep dergâhına çağırdı
Bitmeyen mâzeretleriniz yüzünden
Siz, böyle olsun istemezdiniz elestte
Bir ezan sesi, bir damla göz yaşı
Bir kuş sesi bile anlatmaya yeterken her şeyi
kalbinizi dolduran dualar
kalbinizde tutuklu kaldı.
Siz, hep geniş zamanlar umuyordunuz.
Çirkin geliyordu size dar vakitler
Çetindi size göre dünya meşgûliyetinde kulluk.
Nasıl olsa yaşlanınca caminin yolunu tutardınız.
Bol vakitleriniz olacaktı ilerde
Allah; Gafûr'du, Rahîm'di.
Yılların telaşlarla, gafletle bu kadar çabuk geçeceği,
Aklınıza gelmezdi.
Hastalık, güçsüzlük ani ölümü kendinize yakıştıramazdınız.
Gizli bahçenizde açan dua çiçekleriniz vardı
Gecelerde ve yalnız
Kalkmaya yine üşendiniz
Yahut artık gerçekten vakit kalmadı.
Ayaktayken uyudunuz, oturarak uyudunuz,
Gecelerdeyse hep uyudunuz.
Tâ ki ölüm meleği uyandırana dek
Bir musalla taşında son namazınız gibi kılın artık
Ya da seni mezara koydukları
Yüzünü kıbleye çevirdikleri lahitte,
Artık hep kıbledesiniz şimdi ama geçmiş ola
Işık yok, hesap var amel yok, ne yazık ki
Ellerimiz boş, mahcubuz.
|